Waldorf Yöntemiyle Harika Çocuk Nasıl Yetiştirilir?

DSC07655Çocuk sahibi olmadan önce hiç bilmezdim, çocuk yetiştirme için yöntemler olduğunu. Montessori, Waldorf, Reggio Emilia nedir, hiç duymamıştım. Ama algıda seçiçilik olsa gerek, şimdi sanki herkes bunlardan bahsediyor gibi 🙂

Ben belli bir ekole göre çocuğumu yetiştirebileceğimi sanmıyorum. İstemediğimden değil de, bu kadar donanımlı olmadığımdan. Bunun için yeterince vakit ayıramayacak olmaktan ve yaşadığım yerde herhangi ekole bağlı bir kreş ya da okul bulunmamasından. Ama gene de öğrenmek istiyorum nedir bunlar? Birebir uygulayamayacak olsam da edinebileceğim fikirleri, yapabileceğim önerileri vardır mutlaka.

Bu kitap, bir yöntem tanıtımından ziyade, bir oyuncak projeleri kitabı. Ancak kitabı okurken internette biraz dolaştım ve yöntemi açıklayan birkaç Türkçe kaynak buldum. Bunlardan ilki “Çocuk Eğitimi, Waldorf Okulları ve Rudolf Steiner / Antroposofi“. Çok ayrıntılı ve bilgilendirici bir yazı. Yöntemi merak ediyorsanız bir göz atın derim. Diğeri ise, yukarıda belirttiğim adrese de ulaşmamı sağlayan, yurt dışında yaşayan bir annenin yazdıkları. “Waldorf Okulları Hakkında” ve “Waldorf Oyun Grubu” başlıklı anne-çocuk deneyimlerini içeriyor.

Benim okuduğum kitap ise bu yöntemi uygularken kullanılacak oyuncaklardan bahsediyor. Uluslararası Waldorf okulları vakfı başkanı Christopher Clouder ve temsilcisi  Janni Nicol tarafından kaleme alınmış.

Giriş bölümünde oyunu şöyle tanımlıyor :

Oyun; işbirliği yapmayı, risk almayı ve içimizdeki yaratıcı gücü ilk kez deneyimlediğimiz, dünya düzenini ve fizik kurallarını keşfetmeye başladığımız bir öğrenme aktivitesidir.

Serbest oyun ve hayal gücünün çocuk gelişimi üzerindeki öneminin farkedildiği ve günümüz Waldorf erken çocukluk dönemi merkezlerinin temel felsefesini bunun oluşturduğundan bahsedilen kitapta, oyun yoluyla kendini bulan çocukların yetişkinliğe adım atmadan önce iyi bir donanıma sahip oldukları ve kapasitelerini en üst seviyede kullanabildikleri vurgulanıyor.

Evde yaratıcı oyun kurmanın öneminden bahsedilirken, medya bombardımanından ve elektronik cihazların yarattığı aşırı uyarılmadan çocuklarımızı korumamız gerektiği söyleniyor. Sağlıklı bir gelişim için zamana ihtiyacı olan çocuğun asla zorlanmaması gerektiği vurgulanırken, çocuğun doğasına saygı duymanın ve oyun oynama gereksiniminin hassasiyetle ele alınmasıyla, onlara ne kadar önem verdiğimizin gösterilmesinin önemi üzerinde duruluyor.

Benlik başlığı altında, insanlarda varolan dört beden ayrımı vurgulanıyor. Doğumla meydana gelen “fiziksel beden“, ilk yedi yıl boyunca gelişip olgunlaşan ve 7 yaş civarı doğan “eter beden” (hayalgücü), 14 yaş civarı doğan “astral beden” (duygusal ve davranışsal özelliklerimiz) ve kendini tamamiyle 21 yaşında gösteren “ego“. Aynı bölümde çocukların tekrarı çok sevmelerinin öğrenme ile alakalı olmadığı, bunun kişiliği güçlendirdiği ve çocukların beynindeki sinaps (beyin sinirlerine ileti) gelişimini hızlandırdığı anlatılıyor.

Çocuklarda ben-sen ilişkisini verebilmenin üzerinde durulurken, içinde çocuk, aile ve ilişkiler gibi değerler barındıran oyuncaklarla tanıştırıp gözlemleyerek, gelecekte karşılaşacakları sorunların üstesinden gelebilmelerinin sağlanabileceğinden bahsediliyor.  Yaşlar itibariyle neyin farkında olup neyin olamayacaklarının bilgisi veriliyor. Çocuklardan beklentilerimizin bu aşamalara dikkat edilerek oluşturulması ve kendini keşfetme sürecinde, ona inanarak destek olmamızın değeri ifade ediliyor.

Çocuklara hazır oyuncaklar sunmaktansa, el emeği oyuncaklar hazırlanması üzerine kurulmuş bu kitap. Ve bu amaç içinde ayrıntılı tarifler verilmiş. El örgüsü tavşanlar, bez bebek, keçe atlar, kuklalar, ahşap bloklar, bebek evi, binek atı gibi pek çok oyuncağın nasıl yapıldığı, çocuğun oyuncak yapılırken ki kazanımları, nasıl oynayacağı ve bu oyundan neler öğreneceği belirtilmiş. El becerisi ve de vakti olanlar için çok iyi bir kaynak.

Kitap4

Hayal gücünü kullanmayan çocukların, kullananlara göre şiddete daha eğilimli olduklarını gösteren araştırmalardan bahsedilen bölümde ise, Waldorf okullarının kurucusu Steiner şöyle der :

“Akıl, hayal gücü kadar gerçekliğin içine işleyemez. Hayal gücünün zaman zaman yolunu şaşırdığı gerçeğini inkar edemeyiz ama varlığı, daima yüzeyde varolan aklın aksine, gerçekliğin derinlerinde saklıdır.”

Sosyal becerilerin geliştirilmesi üzerinde durulan “Etkileşim” başlıklı bölümde ise, elektronik medyanın olumsuzluklarından bahsediliyor. Hızla değişen televizyon ekranının  beyni anormal şekilde uyarmasının yanında çocukların saldırgan tavırlar geliştirmesine sebep olduğunu belirten araştırmalardan söz edilirken, bağımlılık yapması nedeniyle, çocuğun kendi kaynaklarını keşfetme olanaklarını ortadan kaldırdığı üzerinde duruluyor.

Doğadan uzakta olmanın çocuklar üzerinde yarattığı kaostan bahsedilen bölümde ise, çocuklar için daha iyi oyun alanları sunan toplumlarda suç oranının azaldığını gösteren araştırmalardan bahsediliyor.

Özetle, oyun, ilgi, el emeği, doğa…

Yani tüm çocukların isteyeceği şeyler.

Sorun bizlerin bunları ne kadar sunabileceğimizde…

Yani herşey elimizde…

 

GÜNCELLEME : Deli Anne bloğunda, Waldorf Okulları’nı gezerek öyle güzel iki yazı yazdı ki linkleri burada olsun istedim.

İlgili Yazılar :

About yagizlahayat

4 Ağustos 2009 dan beri hayatımın yeni bir amacı var. Bu blog afacan oğlum Yağız'a ilk doğumgünü hediyesidir.
Bu yazı Okumalarım, Uncategorized içinde yayınlandı ve , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

26 Responses to Waldorf Yöntemiyle Harika Çocuk Nasıl Yetiştirilir?

  1. ayşe-aysudezafer dedi ki:

    teşekkürler, bilmiyordum. 🙂

    Beğen

  2. denız dedi ki:

    paylasım ıcın cok tesekkurler maalesef 2 cocukla okumaya pek vakıt bulamıyorum ama bu kıtabı mutlaka sartları zorlayıp okumak ıstıyorum sımdı…

    Beğen

    • yagizlahayat dedi ki:

      Asıl ben teşekkür ederim vermiş olduğunuz link için 🙂

      Beğen

      • denız dedi ki:

        ben de nette bulmustum. gercekten de cok kapsamlı bılgı var orda. ben de evde elımden geldını yapmaya calısıyorum oglum dogduktan sonra TV yı sattım eve cocuga uygun olmayan hıcbırsey almıyorum evı bılerek esya yonunden bps bırakıyorum kı cocuga daha genıs oyun alanı kalsın… ama en onemlısını dogaya cıkıp dogada oynama ısını yapamıyorum kardesımız geldıgınden berı en cok dogada oynama kısmında zorlandık. Ins cocuklarımız ıcın guzel bir gelecek kurabılıyoruzdur. onların mutlulugu onlara verecegımız en guzel seyler. bu arada blogunuzu da yenı kesfettım cok faydalı yazılaırnız var takıp edıyorum

        Beğen

      • yagizlahayat dedi ki:

        Teşekkür ederim. Beğenmenize sevindim.
        Benim yaşadığım yerde istediğim gibi bir kreş yok maalesef. Siz en azından bu işi önemseyen kurumların olduğu bir yerde yaşıyorsunuz. Çocuklarınız sizin gibi ilgili bir anneleri olduğu için çok şanslılar.

        Beğen

  3. İsmine kıl olduğum içeriğine göz gezdirip beğendiğim ama hepsini okumadığım kitap. Bu tarz kitapları pek okuyamıyorum ama kabataslak inceliyorum Can’ın okulundaki kütüphaneden. Bak mesela Paktuna’ya da gıcık oluyorum ama geçen okulda Can’ı beklerken bir kitabını inceledim. Resimler üzerineydi. Çocuğun bacası tüten bir ev çizmesi o çocuğun mutlu olduğunu gösterirmiş. Dünya genelinde böyleymiş. Hiç aklıma gelmezdi. Şimdi Can mutlu olduğu için mi bacası tüten ev çiziyor yoksam evde soba yaktığımız için mi 😛 Taam taam, sustum:P Yaz aylarında da baca tütüyordu:)

    Daha çok psikoloji üzerine beğendiğim kaynaklar varsa kütüphaneden alıp okuyorum. Yaşanmışlıklar üzerine yazılanlar ilgimi daha çok çekiyor.

    Ama ne olursa olsun bir çocuk sevgiye doyurulmamışsa neler sunduğunuzun önemi kalmıyor. Bunu bilir bunu söylerim 🙂

    Çaresiz kaldığım konuları özellikle araştırıyorum ama. Kitaptaki çözüm önerilerini uygulamak zor oluyor 😛

    Şimdiye kadar en çok ilgimi çeken kitaplardan biri “Yetenekli Çocuğun Dramı”.
    “Çocuklarda Sanat Eğitimi” de güzel. Ben yazmışım gibi hissettim ki sanatsal alanda hiçbir yeteneğim yoktur :)) Ama iyi ortam hazırlarım.

    İçimden daha çok konuştum bu yüzden kopuk kopuk oldu 🙂

    Sevgiler.

    Beğen

    • yagizlahayat dedi ki:

      Şerifecim ismi gerçekten itici. Ama sanırım bu da bir satış stratejisi.
      Zaten okuduğum tüm bu yöntemlerde esas, çocuğa sevgi dolu bir ortam hazırlanması, ilgi gösterilmesi, zorlanmaması üzerine kurulmuş. Ama uygularken bazen araçlar amaca dönüşebiliyor maalesef.
      Ana-babalarımız zamanından kalmış şekliyle yaşamamız belkide en doğru yöntem. Mesela annemin kendi diktiği el kuklasını hiç unutamam ben. Ya da çocukluğumun en güzel hatıralarının ağaç üzerinde kitap okuduğum anları olduğunu.
      Yapılanları mutlaka isimlendirmek gerekmiyor. Takip ettiğim kadarıyla sen zaten tüm bunları olabildiğince doğallığında yapıyorsun.

      Senin gibi iyi bir ortam hazırlayıcısı olsam, tüm bunları okumaya ihtiyaç duymazdım eminim.
      Bacası tüten bir ev çizmesi Can’ın, eminim ki sobadan değil 🙂

      Beğen

      • asli dedi ki:

        oğlumun pepee den ayıcığa birçok oyuncağı var ama hiç biri babasının eski bir çift çorabından yaptığım korkuluk kadar çekici olmadı onun için. ne amatör ne uydurma ama en kıymetli oyuncağı diyebilirim. 🙂 bir de benim evladım ev çizemiyor henüz ama yaşadığımız yerde bacalar görünmeyecek kadar yüksekte. sanırım tütmesinden geçtim oğlum evlere baca çizmeyecek 🙂 bu nedemek olacak acaba? 🙂

        Beğen

      • yagizlahayat dedi ki:

        :-)) Bence psikologlar değişen dünyaya göre yorumlarını güncellemeli demek sanırım 🙂

        Beğen

    • denız dedi ki:

      serıfe hanım zaten Waldorf dedıgımız sey oyle serbest bır egıtım sıstemı kı bızım oyun ablamız 16 yaısnda hala waldorf okuluna devam edıyor ve Not sıstemı yok. odev yok sunu yapıcaksın dıye zorlama yok kım neyı yapmak neyle ılgılenmek ısterse ona yonlendırılıyor. sevgı dedıgnız sey zaten waldorfta da ılk onemlı etken cocugun ruhunun doyurulmasıdır…. bence vaktınız olursa bıraz daha goz gezdırılmeyı hak eden bır sıstem bu waldorf tabı benım de 2 cocugum var ve bu kıtap okumak ıcın zaman bulamama sorununu dırek yasıyorum. bılmıyorum sızın de kucuk cocuklarınız varsa zaman ayırmak bıraz zor oluyor

      Beğen

  4. umay özgür dedi ki:

    kanal kanal gezip insanların çocukları için ümit bağladığı sabiha keskin pektuna aslında bir nörolog olduğunu duyunca şaşırmıştım psikyatristlerler tarafından kendisine açılmış davalar var imiş..
    kitabı bende merak ettim…

    Beğen

  5. Suna dedi ki:

    Söze nasil baslicagimi bilemiyorum ama sunu söylemeliyim ki tebrik ediyorum adım Suna 32 yaşındayım 5 yasında ve 12 aylık oğlum var 5 yaşındaki oğlum keremimi keske sizin gibi yetistirebilseydim çok geç kalmışım 12 aylık yiğidimi yagiz gibi yetiştirmek isterim okuduğunuz kitapları bizimle paylaştığınız icinde tebrik ederim kendinize saklamayip böyle bir sitede yazmanız sözler dahi bulamıyorum çok teşekkür ediyorum Yagizin okumadığı kitapları adım adım gelişimi sizin okumadığınız kitapları burgun paylaşmak isterseniz ben talib olabilirim alma imkanım olmadıgı icin sizin okuyupta paylaşmanızı sabırsızlıkla bekliyorum bebek akademisini harika cocuk kitabını paylaşmanızı

    Beğen

  6. Geri bildirim: Çocuklarla El Ele Ebeveynlik | Oğlumu Büyütürken

  7. Geri bildirim: Kreş Zamanı… | Oğlumu Büyütürken

  8. Geri bildirim: Müzikolaj ve Orff Eğitimi | Oğlumu Büyütürken

  9. Geri bildirim: Yağız’ın Kitap Okuma Alışkanlıkları | Oğlumu Büyütürken

  10. Geri bildirim: Doğadaki Son Çocuk | Oğlumu Büyütürken

  11. Geri bildirim: Sevginin Fazlası | Oğlumu Büyütürken

  12. Geri bildirim: Filozof Bebek | Oğlumu Büyütürken

  13. Geri bildirim: Anneler ve Oğulları İçin Bir Fincan Huzur | Oğlumu Büyütürken

  14. Geri bildirim: Reggio Emilia Yöntemiyle Harika Çocuk Yetiştirmek | Oğlumu Büyütürken

  15. Geri bildirim: Çocuğunuza Sınır Koyma | Oğlumu Büyütürken

  16. Geri bildirim: Çocuğunuza Sınır Koyma 2 | Oğlumu Büyütürken

  17. Geri bildirim: Çocuk-Kendin Olma Özgürlüğü | Oğlumu Büyütürken

Yorum bırakın