Ergenlik Döneminde Farkındalık

Okuduğum kitapların devam niteliğinde çıkan kitaplar, beni her zaman kendilerine çekiyorlar. Yazar acaba yeni ne önerebilir diye merak ediyorum. Bu kitap da onlardan biri. Daha önce blogda bahsettiğim “Bir Kurbağa Gibi Sakin ve Dikkatli” kitabının yazarından, ergenlik dönemi için hazırlanmış. Bir ergeni bunları yapmaya nasıl razı edersiniz diye düşünmeye başlamıştım ki, kitabın daha çok ergenlerle uğraşanlar için olduğunu gördüm 🙂 Tabi onlar için de bazı öneriler var. Kitabın ekinde bir cd verilmiş. Buna eleştirimi hemen belirteyim. Bizim evde cd çalan bir alet kalmadı maalesef. Bir karekod daha çok işimize yarardı. Yayınevine yazdığımda, SoundCloud uygulamasında ses kayıtlarının olduğunu söyledi. Ancak sadece 2 kayıt olduğunu gördüm. Tamamı olsa çok işlevsel olabilirdi. Linkini ekleyeyim aşağıya:

Ergenlik Döneminde Farkındalık Ses Kaydı

Kitap tasarımıyla göz dolduruyor. İçinde resimler ve farklı yazı karakterleri ve yer yer kullanılan renklerle, okunması daha da kolay hale getirilmiş. Açılış sözleri ise çok tanıdık bir yerden 🙂

Okumaya devam et
Okumalarım, Uncategorized içinde yayınlandı | , , , ile etiketlendi | Yorum bırakın

Nutuk

Yağız bu sene 8. sınıf olunca ve artık İnkılap Tarihi dersi almaya başlayınca, Nutuk okumanın zamanı geldiğini düşündüm. Utanarak söylüyorum ki, orijinal Nutuk’u henüz ben bile okuyamadım. Evdeki baskının yazıları çok küçük ve benim gözlük numaram günden güne artıyor 🙂

Çizgi roman şeklinde hazırlanmış olan bu kitap ise, oldukça keyifli. Kurtuluş mücadelesini çizgilerle anlatırken olabildiğince yalın bir dil kullanılmış. Buna rağmen coşku çok güzel hissettirilmiş.

Çizgilerin renkli olmasını tercih ederdim ama sanırım bu maliyeti oldukça arttırırdı. Bu haliyle de gayet göz doldurucu.

Okumaya devam et
Uncategorized, Yağız'ın Kitaplığı içinde yayınlandı | , , , , ile etiketlendi | Yorum bırakın

Ergenliğe Geçişte Duygularla İletişim Becerileri

Bu kitabı internetten alırken, içinde bir takım faaliyetler olan bir kitap olacağını farketmemiştim. Bu anlamda, kapağının çok kitabı yansıttığını düşünmüyorum. Aslında sadece ergenlerin değil, her yaşta insanın ilgi alanına göre yapabileceği sanatsal faaliyetler ve yazı çalışmaları örnekleri bulunuyor içinde. Ergenlik çağında bir kişinin bir yönlendirme olmadan bunları yapması çok olası gelmedi bana. Ama kitabın son bölümünde danışmanlara yönelik olarak, buradaki faaliyetlerin hangi durumlar için önerildiğine ilişkin bir bölüm mevcut. Bir uzman ya da mentor ile çalışan gençler için daha kullanılabilir olabilir bu anlamda. Esasen insanın kendini tanımasına yönelik olan bölümleri, -özellikle yazma deneyimleri- benim de hoşuma gitti ve yapabilirim diye düşündüm. Şimdi bunlardan bazılarından bahsedeyim.

Kitap, yaratıcı avcı toplayıcılık adlı bölümle başlamış. Çeşitli etkinlikler için etrafımızda gördüğümüz materyalleri, fotoğrafları, notları, geri dönüştürülebilir malzemeleri bir kutu da toplamayı öneriyor. Sonrasında çeşitli sanat projeleri fikirleri yer alıyor. Her öneri ayrı bir bölüm halinde yer almış. Bir ya da iki sayfalık kısa yönlendirmeleri var. İçinden birini seçip yapmak mümkün. Bana ilginç gelen önerilerden biri, Metaforik Bir Aile Ağacı oluşturma projesi. Burada “ailenizi bir ağaç olarak tanımlamanız gerekseydi hangi ağaç olurdu” diye bir soru geliyor. Düşünebileceğiniz metaforlar sıralanmış. Örneğin, meşe ağacı seçildiğinde, sağlam ve dengeli bir aileyi simgeleyebileceği söylenmiş ve bu ağaçla ilgili sorular sorulmuş: Sağlıklı mı, kuvvetli mi, hangi iklimde yaşar, dalları kimleri temsil eder, dala bir kuş konsa bu ne olur gibi sembolik sorularla çocuğun iç dünyası hakkında fikir edinilebilir.

Okumaya devam et
Okumalarım, Uncategorized içinde yayınlandı | , , , , , ile etiketlendi | 1 Yorum

Babam

Bugün 40 gün oldu.

Abim aradığında Ankara’ya gidiyordum. “Bir yerden dön gel” dedi. “Babam mı?” dedim. Cevabı “Evet”ti. Bir benzinlikte durdum, ağladım. Sonra yola koyuldum.

Geldiğimde henüz evdeydi. Üzeri bir çarşafla örtülmüştü. Açtım, uyuyor gibiydi. Son zamanlarda zaten sürekli uyuduğundan, aşina olduğum bir ifade vardı yüzünde. Öptüm, sıcaktı.

5 Eylül 2022 günü, 86 yaşında iken, doğum gününden birkaç gün sonra öldü babam.

Evet, babam 86 yaşındaydı; evet, 3 yıldır hasta yatıyordu ve dünyadan kopmuştu; evet, dünyada küçük yaşta babasız kalan bir yığın çocuk var; evet, çok kusursuz bir ilişkimiz yoktu. Tüm bunlara rağmen o benim babamdı ve hayatımdan gitmesiyle büyük bir boşluk oluştu.

Okumaya devam et
Duygular, Uncategorized içinde yayınlandı | , , ile etiketlendi | Yorum bırakın

Ergen okumalarıma en sevdiğim yazardan başlamak istedim ve uzun süre önce bu kitabı aldım. Aldım almasına ama okumayı sürekli erteleyip duruyordum. Oğlum 13 yaşına yaklaşırken ve Daniel Siegel’ın söylediği şekliyle ergen yaş aralığına girmişken, kendimi zorlayarak da olsa okumaya karar verdim. Sanki benim ergen ebeveynliğim, kitapları okuyunca dönülmez şekilde başlayacakmış gibi hissediyordum 🙂

Daniel Siegel, ergenliği 12-24 yaş arası olarak belirtmiş ve bu kitabı hem ergenlerin hem de ailelerinin okuyacağı şekilde tasarlamış.

Yazar, ergenlerle ilgili pek çok efsane olduğunu belirterek başlamış kitaba. Bunlara doğru bilinen yanlışlar da diyebiliriz.

Ergenlerle ilgili efsanelerin en güçlülerinden biri, öfke hormonlarının ergenlerin “delirmelerine” yahut “akıllarını kaybetmelerine” neden olduğudur. Bu tamamen yanlıştır. Evet, bu dönemde hormonlarda bir artış meydana gelir ancak ergenlikte yaşananların nedeni hormonlar değildir. Artık biliyoruz ki ergenlerin yaşadıkları, temel olarak beyinlerinin gelişmesindeki değişimin sonucudur.

Okumaya devam et
Posted on by yagizlahayat | 2 Yorum