Gündemimizde okul varken, okulla ilgili kitaplarda ilgimizi çekiyor haliyle. Bu da onlardan biri. Sıradan bir okul günü…
Karikatür şeklinde çizimleri olan bu kitap, siyah beyaz olarak başlamış. Sıradan bir çocuk, sıradan rüyalarından uyanıp, sıradan yatağından kalkarak, sıradan kahvaltısını yapıp, sıradan annesini öpüp, sıradan okuluna doğru yola çıkmış. Renksiz sokaklardan geçip, sıradan okulundaki, sıradan sınıfına gittiğinde, sınıfına sıradışı biri gelmiş:
“Günaydın herkese!” diyerek oldukça sıradışı biri sınıfa daldı.
“Benim adım Bay Ge. Sizin yeni öğretmeninizim. Ne siz beni tanıyorsunuz ne de ben sizi. O halde sizi tanımama yardım edin. Benim bir önerim var.”
Elindeki gramafonla müzik dinletip, hissettirdiklerini yazmalarını isteyen Bay Ge hakkında pek iyi şeyler düşünmez çocuklar. Oysa müzik başlayıp, tekrar sustuğunda, çocuklar kafalarında oluşan şekilleri ifade ederler. Hepsinin ki birbirinden farklıdır.
Sıradan çocuk, yeniden müzik başladığında hissettiklerini yazıya döktükçe her yer renklenmeye başlar. Yazdıkları çok mantıklı olmasa da yazar da yazar. Kendini öykü anlatma oyununa kaptırmıştır. Kah fillerin sırtında ormana, kah yunusun sırtında derinlere, kah kuşlarla gökyüzünde yol alır.
Diğer çocuklarda kendi hayallerini yaşar. Ama bazısına hitap etmez müzik, bazısı da uyuklar.
Okul bittiğinde sıradan çocuk Bay Ge’ye:
“Öğretmenim” dedi sıradan çocuk, “hayatımın en güzel dersi oldu bu. Daha önce hiç böyle şeyler hissetmemiştim. Büyü gibiydi!”
Sıradan çocuk, o gece sıradan yatağına yattığında, sıradışı rüyalar görür…
Bir öğretmenin yaratabileceği farklılığı anlatması açısından güzel bir öykü. Banu’da dolapta bahsetmiş. TIK TIK 🙂
İlgili Yazılar :
Geri bildirim: Aksak Ördek ve Kör Tavuk | Oğlumu Büyütürken
Geri bildirim: Tilkiler Yalan Söylemez | Oğlumu Büyütürken